Sosyal Kaygı

Çocuk ruh sağlığı açısından korku ve jaygılar normal bir durumdur. Fakat patolojik bir boyuta dönüştüğünde, yani aşırı ilerlemesi ve zarar verici bir yapıya dönüşmesi durumunda dikkat edilmeli; gereken önlemler ve destek zamanında alınmalıdır. 

Normal korkular geçicidir ve kalıcı iz bırakmaz. Fakat tehlikeli olan patolojik korkular, kaygılar çocuğa ve yaşantısına zarar vermekte olup, kalıcı iz bırakabilmektedirler. 

Sosyal kaygıya bakacak olursak; ilk olarak kendine bakım veren kişiden ayrılma ile başlar. Daha sonra kendini fark etmesi ve sosyal etkileşimlerle kendini olumsuz görmesiyle devam eder. Tüm çocuk ve ergenlerde görülen normal bir durumdur. Aşırı boyutta olması durumunda müdahale ve uzman desteği kesinlikle gerekmektedir.

Sosyal Kaygı Nedir, Belirtileri Neler Olabilir ?

  • Yabancıların ya da başkalarının varlığında korku ve kaçınma hissini taşıma (tanışma, toplum önünde konuşma, girişken davranışlar.. vb. olmaması)
  • Yetersi ve doyumsuz davranışları öne çıkararak, sosyal ailişkilere olumsuz anlam yükleyen (olumlu, iyi durumların göz ardı edilmesi)
  • Sosyal ilgi az olduğu için ilginin ve dikkatin başka alanlara yönelmesi 
  • Arkadaşlık ilişkilerinde zayıflık, düşük seviyede toplumsal ilişki
  • Sosyal becerilerinin tam olarak kazanılmaması

Sosyal Kaygıya Neler Sebep Olabilir?

Genetik ve sosyal ortam (çevresel ve buna bağlı faktörler) olarak ikiye ayrılabilir. 

  • -Genetik :  kalıtım, mizaç, biyolojik faktörler
  • -Sosyal-çevresel ortam ve faktörler : okul, aile, arkadaş ve diğer sosyal ortamlar

Ebeveyn tutumları ve aile ortamının önemi burada çok büyütktür. Kaygılı çocukların anne babalarının aşırı kontrolcü, aşırı hassas, aşırı eleştirel, aşırı talepkar, yüksek kaygılı ya da çekingen bir yapıya sahip olma ihtimalleri yüksektir. Özellikle ebeveyn tarafından olumsuz değerlendirilme korkusu çocuktaki sosyal kaygı oluşumunda büyük etkiye sahiptir.

Ayrıca anne-çocuk bağlanmasının yetersiz olması sosyhal kaygıya sebep olabilir. Burada kurulan bağ, çocuğun gerekli yeterlilik duygusunu geliştirmesi bakımından etkilidir.

Bunların yanında çocuğun öğrenme deneyimleri de ayrı bir noktadır ve 'korku'nun öğrenilmesi söz konusudur. Model alma, bilgi aktarma, koşullanma gibi etkenler mevcuttur.

Neler Yapılabilir?

  • -Sosyal kaygısı yüksek gençler-çocuklar için psikoeğitim (çocuk ve aileyi bu konuda bilgilendirme)
  • -Özellikle gençler için kişisel kontrol sağlama (kaygıyı analiz ederek kişinin kendisini yönetebilmesi)
  • -Bedensel nefes ve gevşeme egzersizleri
  • -Bilişsel Davranışçı Yaklaşım 

kaygı durumlarını sorgulamak

o anki düşüncelerini belirlemek

yerine gleebilecek uyumlu düşünceleri saptamak- uyum sağlayıcı düşüncelere dönüştürmek

gerçeğe aktararak yaşantıda bunu yansıtmak

  • -Sosyal beceri ve atılganlık eğitimleri (sosyal ortamlarda sergilenen yanlışları göstererek daha uyumlu davranmasını sağlamak)
  • -Ebeveynlerin model olması ve aile tutumları

En önemli madde olarak bu gösterilebilir. Çocuk model alarak öğrendiği gibi anne babasının tavır ve yaklaşımlarıyla da kendini biçimlendirir ve bu durum sosyal hayatına yansır. Tavır, davranış, tepki, söz, jest, mimik gib her bir durumu çocuk kendi içinde kopyalayarak bunu kullanmayı bekler. Anne babanın model olması bu açıdan önem taşımaktadır. Ayrıca tutumlar ve yaklaşımlar sonucunda, çocuk hassas, çekingen, aşırı kırılgan, içekapanık, özgüveni düşük bir yapıya sahip olabilir. Eğer aile içinde böyle bir durum sözkonusuysa, buna yönelik uzman desteği alınmalıdır. Uygun yöntem ve çizilen haritayla çözüme gidilmelidir.

 

Özel Berk Karaoğlu Aile Danışma Merkezi

 

 


Geri