Kardeş Kıskançlığı

KARDEŞ KISKANÇLIĞI 

Kardeş kıskançlığı, çocuk sahibi olmak isteyen ailelerin sıkça yaşadığı problemlerden biridir. İkinci çocuğun doğması ile meydana çıkan bu durum aile içerisindeki iletişimi ve düzeni olumsuz etkileyebilmektedir.  Birçok sebebi ve tabi ki bir çok da çözüm yolu bulunan kardeş kıskançlığı sorununu biraz ayrıntılarına değinelim. 

Kardeş Kıskançlığının temelinde ne vardır? 

Kardeş kıskançlığının temelinde, ilgi odağı olan ilk çocuğun, sevgi ve ilginin tamamının yeni doğacak olan kardeşine verileceği düşüncesi ve korkusu vardır. Küçük kardeşin doğması ile birlikte bütün ilginin ona kayması, abi ya da abla için rahatsızlık verici bir durum ortaya çıkarmaktadır. Artık eskisi kadar sevilmediğini düşünmesi, ailesine yetmediği için yeni bir kardeş yaptıkları inancı bu durumu daha da olumsuz hale getirmektedir. 

Bütün bunların sebebi aslında, yeni bir çocuk dünyaya getirmek isteyen ebeveynlerin, ilk çocuklarına bu konu hakkında bilgi vermemesi, bu durumu net bir şekilde açıklamamasıdır. Çocuklarımızın yaşı ne kadar küçük olursa olsun, ona hitap eden somut cümleler kurarak, neden yeni bir kardeşin geleceği, bunun neyi değiştirip neyi değiştirmeyeceği ve olayların nasıl gelişeceğine dair bilgilendirme yapılmalıdır. 

Kardeş Kıskançlığının belirtileri nelerdir? 

Kardeş kıskançlığının en önemli belirtilerinden biri regresif, yani gerileme davranışlarıdır. Peki bu ne demektir? Bu, çocuklarımızın, kardeşleri dünyaya geldikten sonra, gelişimsel olarak yaşlarının gerisinde davranışlar sergilemeye başlamasıdır. Örneğin konuşmaya başlamış, kendini ifade edebilen bir çocuğun kardeşi dünyaya geldikten sonra bebeksi konuşmaya başlaması, veya tuvalet eğitimini tamamlamış bir çocuğun kardeşi dünyaya geldikten sonra alt ıslatmaya başlaması gibi durumlar gerileme olarak adlandırılabilir. Bunlar dışında anne babadan sık sık kucak isteme, okula gitmek istememe, sinirli öfkeli tutumlar, ağlama krizleri vb. davranışlar kardeş kıskançlığının sonucu olarak ortaya çıkabilmektedir. 

Kardeş Kıskançlığını Önlemek İçin Ne yapılabilir? 

Kardeş kıskançlığı oranının, kardeşler arasındaki yaş farkı azaldıkça, azalmakta olduğu görülmektedir. Kardeşler arasındaki yaş farkı arttıkça, özellikle ilk çocuk  anaokulu, ilkokul çağında iken ikinci çocuğun doğmasına karar verildiyse, kardeş kıskançlığı yaşanma ihtimali artmaktadır. Fakat bu durumda da kardeş kıskançlığını en aza indirmek mümkündür. 

Yapılması gerekenlerden ilki, yukarıda da belirtildiği gibi, yeni bir kardeşin doğacak olduğunu çocuğumuza haber vermektir. Yaşı itibari ile bunu en anlayabileceği şekilde yapmak önemlidir. Altı yaş ve altındaki çocuklarımızın soyut düşünme yetileri hala gelişmekte olduğu ve tamamlanmadığı için, somut şekilde bu durumu onlara anlatmak daha sağlıklı olacaktır.  

Çocukların hepsinin eşit miktarda sevileceği ve ona olan sevginizin azalmayacağını, bir şeyin değişmeyeceğini net bir şekilde anlatabilmek önemlidir. Bunlara ek olarak, kardeş doğduktan sonra ilginin ve sevginin adil bir şekilde iki çocuğa da aktarılması, büyük olan çocuğa “artık ablasın/abisin..” diyerek yaşının üstünde sorumluluk yüklenmemesi, doğum, bakım ve bebeğe dair bilgilerin net olarak çocuğa aktarılması ve kafasında soru işareti kalmamasının sağlanması oldukça önemlidir. 

 

Çocukların arasında karşılaştırma yapılmaması da, kardeş kıskançlığının önlenmesi konusunda önemlidir. “Bak kardeşin ne güzel uslu uslu uyuyor, sen de uslu ol.” , “Bak kardeşin yemeğini yiyor, sen de ye bakıyım” şeklindeki karşılaştırmalı cümleler, çocuklarımıza “yeterince iyi değilim” düşüncesini aşılayabileceği için bu gibi cümleler kurmaktan sakınmak gerekmektedir. Bunun yerine kardeşlerin ortak noktalarını bulup o noktaların ifade etmek, onları ortak noktalarda buluşturmaya çalışmak daha uygun olacaktır. 

 

Bunlara ek olarak, abla/abi olan çocuklarımıza bebeklerin bakıma ihtiyaç duyan, kendi kendilerine yemek yiyemeyen, tuvaletlerini yapamayan küçük insanlar olduklarını, büyüyene kadar hep annelerinin bakımına ihtiyaç duyduklarını ve bu yüzden onlarla bu kadar vakit geçirildiğini güzelce açıklamalı, neden bu kadar fazla ilgi ve özen gösterildiğini bu şekilde belirtmeliyiz. 

 

Son olarak, özellikle okul çağındaki çocuklarımızın gelişim dönemleri oldukça önemli olduğu için kardeş kıskançlığı ve benzeri problemler yaşanmadan önce de, önleyici bir destek olarak alanında uzman bir ruh sağlığı çalışanı ile görüşülmesi faydalı olacaktır. Çocuklar ile yapılan terapi ve çalışmalarda oyun terapisi oldukça yararlı olmakla birlikte, ailenin tamamı ile yürüyülen bütüncül aile terapileri ve aile içi problemler ve iletişimin güçlenmesinde önemlidir. 

 

Uzman Klinik Psikolog Berk Karaoğlu 


Geri