Travma sonrası stres bozukluğu (TSSB), yaşanan ağır ve ciddi travmalar sonucu travmayla ilintili uyaranlara karşı kaçınma davranışı ve uyarılma seviyesindeki tepkilerde normal üstü belirtiler gözlemlenmesidir. Özellikle II. Dünya Savaşı yıllarında çatışmalar ve askerlerin psikolojik ihtiyaçları bu kavramın gündeme gelmesine sebep olmuştur.
TSSB belirtileri ağır travmatik yaşantılardan sonra görmek olasıdır. Bunlar, ölümle tehdit edilmek, ağır yaralanma ve kazalar, savaş ve çatışmalara maruz kalmak, cinsel istismara uğramak, doğrudan ağır yaşantılara şahit olmak, yakının ölümünü öğrenme vb. olaylardır. Kadınlarda en sık cinsel saldırı sebebiyle belirtiler görülmektedir.
TSSB gelişim gösterdiğinde kronik belirtiler gözlemlenebilmektedir. TSSB tanısı almış kişilerle yapılan bir araştırmada bu kişilerin birkaç yıl sonra hala aynı belirtileri gösterdiği gözlemlenmiştir (Perkonigg, 2005).
Travma sonrası belirtiler 4 başlıkta incelenmiştir.
Travma sonrası stres bozukluğu tanısı almış kişilerde intihar girişimleri ve kendine zarar verme davranışlarının daha fazla olduğu bilinmektedir. Yapılan bir araştırmada görevlerini tamamlayan 15.288 savaş gazilerinde 30 yıl sonra psikiyatrik hastalıklar, kaza ve intihar sebepli erken ölüm ve TSSB belirtileri arasında pozitif ilişki gözlemlenmiştir (Boscarino, 2006).
Akut stres bozukluğu ise TSSB’yle benzer belirtiler göstermektedir ancak iki durumu birbirinden ayıran şey travmatik olayın ardından geçen süredir. Travmatik yaşantı sonrası 3 gün ve 1 ay arası belirtilerin görülmesi Akut Stres bozukluğuyla ilişkilendirilebilir. Belirtilerin 1 ay sonrasında devam etmesi ise TSSB ile ilişkili olabilmektedir.
Tüm bu tanılar dışında hayatta pekişmiş travmatik olaylar zinciri hepimizde duygu durum problemleri yaratabilir. Örneğin birçok noktada kayıp yaşayan kişi, bunları küçük küçük olaylar silsilesi olarak görse de aylar içinde depresyon ve anksiyete belirtileri gösterebilir. Bu nedenle hayatımızdaki birçok stresörün travmatik etkileri olabileceği unutulmamalı ve bununla ilgili destek alınmalıdır. Travmatik etkilerin azaltılmasındaki en iyi yöntem ise EMDR terapisidir. EMDR’de kişilerin olaylara yükledikleri anlam, yani düşünce, duygu örüntüleri incelenir ve davranışları üzerinde olumlu etki yaratması yönünde ilerlenir. Uzun yıllar yapılan çalışmalara göre EMDR travmayla ilişkili en etkili yöntem olarak bilinmektedir.
Boscarino, J.A. (2006). Posttraumatic stress disorder and mortality among U.S. Army veterans 30 years after military service. Annals of Epidemiology, 16(4), 248-256. doi: 10.1016/j.annepidem.2005.03.009
Perkonigg, A.Pfister, H., Stein, M.B., Hofler, M., Lieb, R., Maercker, A., & Wittchen, H. U. (2005). Longitudinal course of posttraumatic stress disorder and posttraumatic stress. American Journal of Psychiatry, 162, 1320-1327.